Büyük Türkçe Sözlük
* Bollaşmak işi veya durumu.
* Bol durumda olmak.
* Bollaştırmak işi veya durumu.
* Bol duruma getirmek.
* Bol duruma getirme.
* Bol duruma getirmek, genişletmek.
* Bol olma durumu.
* Her şeyin bol olduğu zaman.
* Her şeyin bol olduğu (yer).
* Fazlalık.
* Bölmek işi, ayırma, parçalama, taksim.
* Salon, oda veya sofa gibi büyük bir yerden ayrılmış daha küçük yer.
* Büyük bir yeri, alanı küçük oda...
* Bölme işleminin yapılacağını ifade eden bölü "/" işareti.
* Ambalâj içinde bulunan malları bir birinden ayırmaya yarayan koruyucu parça.
* Bir bütünü iki veya daha çok parçaya ayırmak, taksim etmek.
* Birliğin bozulmasına yol açmak, parçalamak.
* Bir niceliği iki veya daha çok eşit...
* Bölme ile ayrılmış olan.
* Işınımölçer.
* Bolşeviklik yanlısı kimse.
* Bolşeviklikle ilgili olan.
* Rusya'da XX. yüzyıl başlarında doğan ve Lenin tarafından geliştirilen komünist hareket.
* Bolşeviklik, komünistlik.
* Bölme işlemini gösteren işaretin "/" okunuşu, taksim, "a/b" anlatımı, "a bölü b" diye okunur.
* Bir bayağı kesrin gösterilişinde pay ile payda...
* Bölme işini yapan, bölen.
* Bir topluluğu, birliği parçalama, bölme amacında olan, fesatçı, münafık.
* Bir siyasî partinin birliğini...
* Bölücünün yaptığı iş, ara bozuculuk.
* Bir bütünden ayrılmış olan parça, kısım.
* Saç örgüsü.
* Hizip.
* Takımlardan oluşan, üçü veya dördü bir tabur oluşturan ve öbür birliklerin...