Büyük Türkçe Sözlük
* Ucu top biçiminde eski bir silâh.
* Top biçiminde toplanmışsaç.
* Bir şeyin elle tutulabilen çıkıntısı.
* kısa ve tıknaz (kimse).
* Topuzu olan.
* Kilit sistemini bünyesinde bulunduran kapıkolu.
* Eksiksiz (olarak), toplam olarak, toplu olarak.
* Sık gözlü ağ.
* Ağ örgüsünde.
* Toy, işe alışkın olmayan, yabanî.
* Olgunlaşmamış, ham.
* Görgüsüz, çekingen, utangaç, acemi.
* Bir dairenin...
* Altın çadırda en şerefli yer.
* Kömürleştirilecek ağaç veya pişirilecek tuğlalarla dolu olan ve dışıçamur ile sıvanan kümbet.
* Tombul, iri yapılı, genç irisi.
* Genellikle, pamuk, kıl ve plâstik gibi iplikten dokunmuş, türlü boy ve biçimde, ağzı büzülüp bağlanabilen araç.
* Naylon torba, poşet.
* Er...
* İşlendikten sonra torba içinde satışa sunulan çay, poşet çay.
* torba etmek.
* Gereğinde yetkilinin uygun göreceği yerlerde ve miktarlarda kullanılmak için saklı bulundurulan kadroların tümü.
* Torbaya konup süzdürülen yoğurt.
* ele geçirilmesi o denli kesin ki elde edilmişsayılır.
* Torbalamak işi.
* Torbaya koymak, torba biçimine getirmek.
* Torbalanmak işi.
* Torbalamak işi yapılmak.
* Gevşeyip sarkmak.
* Torbası olan.