Büyük Türkçe Sözlük
* Parçalara ayrılmış, kısım kısım.
* Bütünlüğü sağlanamamış durumda, parça parça.
* Yeniçeri ordusunda üst rütbeli bir görevli.
* Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım.
* Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon.
* Bir okul veya...
* Bölümlemek işi, sınıflama, tasnif.
* Birçok şey arasında, birbirine eşit veya benzer olanları kümelere ayırmak, sınıflamak, tasnif etmek.
* Bölümlendirmek işi, sınıflandırma.
* Bir şeyi bölümlere ayırmak, sınıflandırmak.
* Bölümlenmek işi veya biçimi.
* Bölümlenmek işi veya durumu.
* Bölümlemek işine konu olmak, sınıflanmak.
* Bölünme ile ilgili, kısmî.
* Kalansız bölünür olma durumu.
* Bölme işlemine uğratılan sayı, eşit bölümlere ayrılması gereken miktar veya sayı.
* Fraksiyon.
* Bölünmek işi.
* Hücrelerin, belli bir büyüklüğe varınca eşit bölümlere ayrılıp çoğalması.
* Yarışta toplu olarak koşarken birbirinden ayrılma.
* Bir bütün, belirli bölümlere, parçalara ayrılmak.
* Parçalanamaz, ayrılamaz.
* Bölünmez olma durumu.
* Bölünmüş parça.
* Fraksiyon.