Büyük Türkçe Sözlük
* Olgunlaşmış, gelişmiş, gelişkin.
* Yoğunlaşmış, koyulaşmış, derişik.
* Kibirli, kendini beğenmiş.
* Söyleyen, konuşan.
* Teklik birinci kişi.
* Bir şeye inanan, itikat eden, inançlı, inanlı, imanlı, mümin, dindar.
* Lezzet bulan, tat alan, mutlu olan, hoşlanan.
* lezzet duymak, tat almak, mutlu olmak.
* Sürekli, aralıksız.
* Ara vermeden, sürekli olarak, biteviye.
* İstekli görünen, eğilimi olan.
* Kendini gösteren, sivrilen.
* Yerleşmiş olan, yerleşik.
* Derişik, mütekâsif.
* Kendisine inanılıp güvenilen kimse.
* Dairelerde, işyerlerinde bazı para işlerine bakan görevli.
* Mutemedin görevi.
* Tamamlayan, bütünleyen, bitiren.
* Bütünler.
* Tümleç.
* Özenilmiş, özenle yapılmış.
* Seçkin, önemli.
* Azalan, eksilen.
* Çelişkili, çatışık, çelişik.
* Orantı, oranlı, uygun.