Büyük Türkçe Sözlük
* okuldan başarısızlıkla ayrılmak.
* Bir oyunda hareket ve sözlerin yanı sıra etkiyi artırmak için hafifçe çalınan müzik.
* maddî, manevî yönden destek olmak.
* Geride.
* Önemsiz.
* Ana yola açılan ikinci derecedeki sokak.
* Araçların arka düzeninde yer alan tekerlek.
* Arkası yere gelecek biçimde.
* desteklemek, dayamak.
* Bir şeyin arkada kalan yüzü.
* Ağıl.
* Dağ sırtlarında davarların yatırıldığı düz, rüzgâr almayan kuytu yer.
* birinden daha ileri gitmek.
* bir şeyden epey uzaklaşmış bulunmak.
* zaman bakımından geçmişte bırakmak.
* (ölen kimseye göre) dünyada bırakmak.
* bir kimsenin öldüğünde veya bir yere gittiğinde geride bıraktığı yakınları.
* geriden gelmek, geride kalmak.
* değerce ileride olanların arkasında kalmak, ileri gidememek, geride kalmak.
* Gizli gizli, el altından, gizlice, belli etmeden.
* kendisi bulunmadığı bir yerde kimseyi çekiştirmek, dedikodusunu yapmak.
* bir kimse kendisine güvenen ve inanan birine gizlice kötülük etmek.
* Bir işte birlikte bulunanlardan her biri, hempa, refik, yâren.
* Birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kimselerden her biri.
* arkadaşlığa değer veren, arkadaşlarına çok düşkün olan kimse.
* zarar veren arkadaşlar için söylenir.
* bir kimseyle dostluk kurmak, içten olmak.