Büyük Türkçe Sözlük
* arkasından.
* Ardından, peşinden.
* Sevilen bir yemeğin arkasından başka bir yemeğin bulunmadığını anlatmak için söylenir.
* Soğuğa karşı gereği gibi giyinmemiş olma durumu.
* sırtına yüklemek, taşımak.
* desteğini sağlamak.
* arkada kalanlarla hiç ilgilenmeden bir yerden ayrılmak.
* bir işi sona erdirmek için sıkı çalışmak.
* (birini) gözden ayırmayarak arkasından gitmek.
* eski düşüncesini değiştirmekte, sözünden caymakta sakınca görmeyenler için kullanılır.
* bir işi yaptırmak için ilgili veya yetkili bir kimsenin uğradığı yerlere giderek görüşme fırsatı aramak.
* birinin orada hazır bulunmaması durumunda.
* iş yaptırmak için birinin arzusunu kollamak, görüşme fırsatı aramak.
* birine çok ilgi duymak.
* arkasından gelmesini sağlamak.
* dönmek.
* birinin koruyuculuğuna güvenmek.
* vazgeçmek.
* bir işi tamamlamak.
* birinin koruyuculuğuna güvenmek.
* başladığı bir işi sürdürüp sona erdirememek.
* okşamak, övmek, iltifat etmek.
* Arkalığı olmayan.
* Koruyanı olmayan, koruyucusu, dayanağı olmayan.
* sonraya, başka zamana veya işin sonuna bırakmak, ertelemek.
* geride kalmak, sonraya kalmak, geriden gelmek.