Büyük Türkçe Sözlük
* Eşek yavrusu.
* Osmanlılarda tımar sahibi bir sınıf atlı asker.
* Sipahi olma durumu veya sipahinin görevi.
* Bir şeyin yapılmasını, gönderilmesini, getirilmesini isteme, ısmarlama.
* Yapılmasıısmarlanan şey.
* Birinin kendi maaşından kesilerek başkasına...
* bir şeyin yapılması veya gönderilmesi kendisine ısmarlanmak.
* bir şeyin yapılmasını veya bir şeyin gönderilmesini istemek, ısmarlamak.
* bir şeyin yapılmasını, getirilmesini veya gönderilmesini birine ısmarlamak.
* Siparişveren (kimse).
* Özürlü.
* Özürlü veya sakat kimse.
* Korunulacak, arkasına, altına veya içine girerek saklanılacak yer.
* Yağmur, güneşve rüzgârın etkilemediği gizli, kuytu yer, dulda.
* Güneş ve...
* bir şeyi siper olarak kullanarak gizlenmek.
* kendini veya bir şeyi korumak amacıyla bir başka şeyi siper olarak kullanmak.
* bir şey veya bir kimse için kendini tehlikeye atmak.
* siper içine saklanmak, gizlenmek.
* Yıldırımsavar, yıldırım kıran, yıldırımlık, paratoner.
* Siperlenmek işi.
* Korunmak, saklanmak amacıyla bir yeri, bir şeyi kendine siper etmek veya siper altına, arkasına veya içine girmek.
* Siperi olan.
* Askerlerin gidiş gelişinde veya savaşta karşı tarafa hedef olmadan ateş edebilmesi için kazılmış üstü açık hendek.
* Kuytu, korunabilen.
* Güneş...
* Ökçesiz ve arkalıksız (terlik veya pabuç).
* Kolayca ve çabuk yapılan.