Büyük Türkçe Sözlük
* Düşünür.
* Düşünücünün işi veya mesleği.
* Düşünülmek işi.
* Düşünmek işine konu olmak veya düşünmek durumunda bulunulmak.
* Düşün, fikir, ide.
* konuyu bütün yönleriyle inceleyip ona göre davranmak, iyice düşünmek.
* Genel sorunlar üzerine yeni ve kendine özgü düşünceleri olan kimse, mütefekkir.
* Düşünür olma durumu.
* Düşünmek işi veya biçimi, mütalâa.
* İnsanın, özellikle davranışlarına yön veren ahlâk tutumu ve düşünme biçimi.
* (erkek kadınla veya kadın erkekle) yasa ve töre dışı yakın ilişki kurmak.
* biriyle çok yakın arkadaşlık etmek.
* Düşürmek işi.
* Düşmesine yol açmak, düşmesine sebep olmak.
* Değerini, fiyatını indirmek.
* Azaltmak.
* (taş, solucan için) Vücuttan atmak.
* İskat etmek.
*...
* Düşürtmek işi veya durumu.
* Düşürmesini sağlamak.
* Düşürülmek işi veya durumu.
* Düşürmek işine konu olmak veya düşürmek işi yapılmak.
* Düşürmek işi veya durumu.
* Düşürmek işi veya biçimi.
* Düşmek işi veya biçimi.
* Düşük.