Büyük Türkçe Sözlük
* Duvağı olmayan.
* Bir yapının yanlarını dışa karşı koruyan, iç bölümlerini birbirinden ayıran taş, tuğla vb. gereçlerden yapılan veya örülen dikey düzlem.
* Bir...
* Yapılarda süs ögesinin dışında görevi olmayan, duvara yapışık, üzerinde yukarıdan aşağıya yivler bulunan yarım ayak.
* duvar örmek.
* aradaki ilişkiye son vermek, görüşmemek.
* Yıkılmaması için duvara eğik olarak konulan destek ağaç.
* İleride eklenecek duvarın iyice tutunması için duvarın bir yerinde bırakılan tuğla çıkıntıları, ekleme dişi.
* Duvara asılan, çoğunlukla elle, yazı makinesi ile yazılan okul veya dernek gazetesi.
* çok sağır.
* Duvara asmak üzere dokunmuş, üzerinde genellikle resim işlenmiş olan ince halı.
* Duvarları süsleyip güzelleştirmek için yüzeylerine yapıştırılan düz veya desenli kâğıt.
* İki oyuncunun rakip oyuncuya topu kaptırmadan birbirlerine atmaları ve alan kazanmaları.
* Duvar yüzeyi üzerinde mum boyası, sulu boya, yağlıboya, mozaik veya kazıma gibi tekniklerle yapılan resim.
* Duvara asılı saat.
* Yaprak dökmeyen, gövde yaprakları saplı, üst yüzü koyu, alt yüzü açık yeşil renkli, sert ve derimsi, küçük çiçekli, meyvesi bezelye tanesi...
* Bkz. dalak otu.
* Duvara asılan, günlük veya aylık durumu ayrı kâğıtlarla gösteren takvim.
* Bkz. baraj yapmak.
* Duvar ören nitelikli işçi.
* Duvar örme işi.
* Boğaya gelmemiş, 1-2 yaşında dişi sığır.