Büyük Türkçe Sözlük
* Hiç borç yapmadan.
* Borçsuz olma durumu.
* borcunu zamanında öder olmak.
* bir şey yapmayı yerine getirilmesi gereken bir iş olarak değerlendirmek.
* borcunu ödeyip bitirmek.
* Geminin veya kayığın yanı.
* yan yana.
* yandan yanaşmak.
* Gemilerde biri (solda) kırmızı, biri (sağda) yeşil olarak iki yanda yakılan fenerler.
* Donanma gemilerinin bir sırada ve paralel olarak gitmek için aldıkları durum.
* Bordalamak işi.
* Gemiyle bir başka gemiye borda bordaya gelmek veya kazayla ona çarpmak.
* Mora çalan kırmızı renk, şarap tortusu rengi.
* Bu renkte olan.
* Bir hesabın ayrıntılarını gösteren çizelge.
* Kaldırımların kenarlarında bulunan taşlar.
* (genellikle giyim kuşam malzemesindeki) Kenar süsü.
* Cilt kapağındaki kalın çizgiler.
* Banyo...
* Açılmış hamurun veya yufkanın arasına, peynir, kıyma, ıspanak gibi şeyler konularak pişirilen çeşitli biçimlerde hamur işi.
* börek yapmak için hamurdan ince yufkalar hazırlamak.
* Börek yapan veya satan kimse.
* Börek yapma veya satma işi.
* Börek yapmaya elverişli olan, börek için ayrılmış olan.