Büyük Türkçe Sözlük
* Muvazzaf olma durumu.
* Birini kendine vekil olarak seçen kimse.
* Oksijen.
* Hidrojen.
* Tarih yazan kimse, tarihçi.
* İşkilli, kuruntulu, vesveseli.
* Dağıtıcı.
* Müvezzi olma durumu.
* Kolaylıkla ortaya çıkan.
* kolaylıkla ortaya çıkmak, kolaylıkla elde edilmek.
* nasip olmak.
* Başka bir parça için dönme ekseni görevini yapan, silindir biçiminde parça.
* Bir milin yatağında dönmesini sağlayan bölüm.
* Bir top namlusunun...
* Top kundağının yanlarında bulunan, silâh muyluların geçmesi için açılmış delikli bölüm.
* Atmaca ve doğana benzeyen bir tür yırtıcıkuş.
* Muzgillerden, sıcak bölgelerde yetişen, bir çenekli, çok yıllık bir bitki (Musa sapientum).
* Bu bitkinin kendine özgü hoşkokulu, tatlı...
* Üstünlük elde etmiş, zafer kazanmış, yenmiş, utkulu.
* Zafer kazanmış, üstünlük elde etmiş kimse veya ulus.
* üstün gelmek, yenmek, zafer kazanmak.
* Üstün bir biçimde, zafer kazanmışa yaraşır biçimde.
* Üstün gelme, üstünlük, zafer kazanma.
* Yardım etme, arkalama, destekleme, arka çıkma.
* Destekleme, yardım etme, arka çıkma.