Büyük Türkçe Sözlük
* kötü bir huy, vazgeçilmez bir biçimde yerleşmek.
* birini, duyarlı olduğu bir konuda kızdırmak.
* soyunun özelliklerini taşımak.
* birinin hoşlanacağı şeyler yaparak kendisini ona sevdirmek.
* hoşlanabileceği biçimde davranıp uysallığını sağlamak.
* Damarları yetersiz olan bir organa yeni damarlar eklemeyi amaçlayan ameliyat.
* Bir organın, bir bölgenin damarlarının durumu.
* Damar damar olmak, damar durumu almak.
* Bir duygu sonucu şiddetle istemek.
* Damarı olan, damarı gözle görülecek kadar kabarmış olan.
* Aksi, huysuz, sinirli, geçimsiz.
* Damarı olmayan.
* Uysal, iyi huylu.
* Çoğunlukla döşemelik olarak kullanılan, keten ve ipek karışımı bir tür kumaş.
* Güvey.
* Padişah soyundan kız almış olan kimse.
* aileye güvey olarak katılmak.
* Güveylik.
* hiçbir mantık bağı kurmadan konudan konuya geçmek.
* (söz için) birdenbire ve yersiz olarak.
* Hiç saçı olmayan.
* Bir şeyin üzerine bir nişan, bir işaret basmaya yarayan araç.
* Bu araçla basılan nişan, işaret.
* Bir kimsenin adını kötüye çıkaran, yüz...
* Kamuya ait mal ve hizmetlere vatandaşın katkı payı olarak ödediği vergi.