Büyük Türkçe Sözlük
* Elektrikli çözümlemede, sıvıya batırılıp akımın geçmesini ağlayan, metal uçlardan artı yüklü olanı, anot.
* İçildikten, yenildikten veya kullanıldıktan sonra geriye kalan.
* Kalan veya artan bölüm.
* Bir şey harcandıktan sonra onun artan bölümü.
* Daha...
* İşçinin, işgücünün karşılığı olarak, ödenen değerin üzerinde ürettiği ve işverenin, karşılığını ödemeksizin sahip olduğu ek değer.
* İşçinin, ek süre içinde harcadığı ve sonucunda artık değer yarattığı, karşılığı ödenmeyen emek.
* Artık yıllarda şubat ayına eklenen, dört yılda bir gelen 29. gün.
* Dört yılda bir gelen 366 günlük yıl, seneikebire.
* Artıklamak işi.
* Yemekte artık bırakmak.
* Artma, artış, çoğalma.
* Pişince şiştiği için miktarı artmış gibi görünen, artağan.
* Katyon.
* Artırılmak işi.
* Artırmak işine konu olmak, çoğaltılmak, tezyit edilmek.
* Bir şeyi idareli harcayarak onun bir bölümünü artırma işi, tasarruf.
* Müzayedede artırma.
* Artırmak işi.
* Alıcılar arasındaki yarışmaya dayanan ve en yüksek fiyatı sürene malın verilmesiyle biten yöntem, müzayede.
* Artmasını sağlamak, çoğaltmak.
* Bir malı başka alıcıların verdiği fiyattan daha yüksek bir fiyatla almak istemek.
* Tutumlu davranıp...
* Artmak işi veya biçimi, artma, artım, çoğalış.
* Güzel sanatlardan birini meslek edinen kimse, sanatçı, sanatkâr.
* Eğlence yerlerinde gösteri yapan kimse.
* boylu poslu, güzel ve alımlı (kimse).
* Artiste benzer biçimde, artist gibi.