Büyük Türkçe Sözlük
* Güzel sanatların gerektirdiği niteliğe uygun, sanatlı.
* Artistin görevi.
* Artist olma durumu.
* Artmak işi.
* Büyük heybe.
* Eskisinden daha çok çoğalmak.
* Gereğince harcandıktan sonra bir miktar geri kalmak.
* Değeri yükselmek, fazlalaşmak.
* Eklem romatizması.
* Genellikle şekil bozucu, iltihapsız, süreğen eklem hastalığı.
* Arttırmak işi.
* Artırmak işi yapılmak.
* Yükseltmek.
* Hecelerin uzunluk ve kısalık, kapalılık veya açıklık değerlerine göre türlü ses kalıplarından oluşan Divan Edebiyatı nazım ölçüsü.
* Operalarda solistlerden birinin orkestra eşliğinde söylediği, genellikle kendi içinde bütünlüğü olan parça.
* IV. yüzyılda Arius adlı bir papazın kurduğu ve Hristiyan inanışının tersine olarak İsa'nın tanrılığını inkâr eden mezhep.
* Sunma.
* (büyük bir makama) Anlatma, bildirme.
* En, genişlik.
* Yer, yeryüzü.
* Bkz. enlem dairesi.
* Bkz. enlem.
* sunmak.
* saygı ile bildirmek.
* Mevkii olan insanların, halkla görüştüğü oda.
* Belirli bir piyasada sunu ve talep dengesini düzenli tutma sistemi.
* Üreticinin piyasaya mal çıkarması ve tüketicinin piyasadan mal çekmesi olayları, sunu ve istem.
* Enine olan.
* Yer bilimi, jeoloji.