Büyük Türkçe Sözlük
* İstek, dilek.
* Heves.
* birine veya bir şeye karşı istek duymak.
* yürekten istemek.
* Dilekçe, istida.
* bir mektubun çok uzun olduğunu anlatmak için söylenir.
* Para ile dilekçe, mektup vb. yazan kimse.
* Arzuhâl yazma işi.
* Arzulamak işi.
* İstek duymak, özlemek, istemek.
* İstekli, hevesli.
* isteği yerine gelmemek, hevesini alamamak.
* Arsenik'in kısaltması.
* Kakım.
* İskambil kâğıtlarında birli.
* Bir işte başta gelen (kimse veya şey).
* Pişirilerek hazırlanan yemek.
* Bazı bölgelerde yemek pişirilen yer, mutfak.
* Herhangi bir ölçü biriminin bölündüğü eşit parçalardan her biri.
* Yemek pişirilip yoksullara dağıtılan yer.
* sıkışık zamanlarda önemsiz şeylerin değeri çoktur.
* Bkz. aşermek.
* Ara yön.
* Bazı ülkelerde, hükümdarların, mareşallerin, din adamlarının güç sembolü olarak, törenlerde taşıdıkları bir tür ağaç veya metalden değnek.
*...