Büyük Türkçe Sözlük
* Asalakların yapısını, yaşayışını, konakçıyla ilişkisini ve yaptığı hastalıklarla bu hastalıklara karşı girişilecek savaşı konu alan bilim dalı...
* Asalaklaşmak durumu.
* Asalak duruma gelmek.
* Asalak olanın durumu.
* Soyluluk.
* Bir görevi yüklenmiş olan, o görevin sahibi olan kimse, asillik, vekillik karşıtı.
* Yazıda veya sözde bayağı söz ve deyim...
* Bir görevde temelli olarak, asıl olarak, vekâleten karşıtı.
* Kendi adına hareket ederek.
* Sürekli görev yapmak üzere bir göreve atama.
* Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye.
* Varılması istenen bir amaca doğru geçilmesi...
* Önem ve değer bakımından gitgide yükselen basamaklar dizisi, hiyerarşi.
* Otoritenin en geniş ölçüde en üst mertebede olarak değişik önem...
* Aşaması olan, kademeli.
* Kurul.
* İnsanları veya yükleri bir yapının bir katından ötekine veya yüksek yerlere çıkarıp indiren elektrikle işler araç.
* Binalarda asansörün işlemesi için bırakılan boşluk.
* Asansörün bakım ve onarımını yapan kimse.
* Otel ve hastahane gibi büyük kuruluşlarda asansörün düzenli çalışmasını sağlayan kimse.
* Sinirler.
* Yapılar, eserler.
* Ondalık.
* Tarım ürünlerinden alınan onda bir nisbetindeki vergiler.
* Ondalık.
* Eski yapılar, eski eserler.
* Bir yerin düzen ve güvenlik içinde bulunması durumu, düzenlilik, güvenlik.