Büyük Türkçe Sözlük
* Boyasız olma durumu.
* Boyatılma işi.
* Boyamak işi yaptırılmak, boya sürdürülmek.
* Boyatmak işi.
* Boyamak işini yaptırmak, boya sürdürmek.
* Boyama özelliği olan.
* Boy bakımından.
* Yükü olmayan yaya.
* Bekâr, yalnız, serbest.
* Bir uçtan öbür uca kadar.
* Aynı boyda olan.
* Akran.
* Boydaş olma durumu.
* Bir işi, bir davranışı yapmama kararı alma.
* Bir kimse, bir topluluk veya bir ülkeyle amaca ulaşmak için her türlü ilişkiyi kesme.
* bir işi, bir davranışı yapmama kararı almak.
* Boykot etmek işi.
* Boykot yapan veya boykota katılan kimse.
* Boykot yapma işi.
* Yeryüzündeki herhangi bir noktanın meridyen dairesiyle başlangıç olarak alınan Greenwich gözlem evinin meridyen dairesi arasındaki açı değeri, tul.
* Boylamak işi.
* İstemeyerek bir yere gitme durumunda kalmak.
* Batmak.
* Düşmek.
* Yükselmek, çıkmak.
* Destan söylemek, anlatmak.
* Boyu doğrultusunda.