Büyük Türkçe Sözlük
* Sistemleşmek işi.
* Sistemli duruma gelmek.
* Sistem durumuna gelmek.
* Sistemleştirmek işi.
* Sistemli duruma getirmek.
* Sistem durumuna getirmek.
* Düzenli.
* Belli ilkelere, kurallara uyan, dizgeli, sistematik.
* Düzensiz.
* Belirli kural ve ilkelere uymayan, dizgesiz.
* Sistemsiz olma durumu.
* Bir tahtanın üzerindeki ufak pürüzleri giderip onu dümdüz bir duruma getirmeye yarayan ince çelik lâma.
* Sistre yapan kimse.
* Sistirelemek işi.
* Düzgün bir yüzey elde etmek için ağaç vb.şeyleri sistireden geçirmek.
* Genellikle bakterilerin sebep olduğu sidik torbası iltihabı.
* Şistleşmek işi veya durumu.
* Kömüre karışmış moloz oranın çok olması yüzünden, bir tabaka tümüyle işletilemez olmak.
* Şist gibi yapraklı.
* Bazı kayalara özgü olan dilimlere ayrılabilme durumu.
* Kalp kasının kasılma devresi.
* Tarih öncesinden günümüze kadar değişik çağların ve uygarlıkların kültür değerlerini temsil eden eser veya kalıntı.
* Sit bütünlüğünü veya onun bir parçasını üzerinde bulunduran yer.
* Kış.