Büyük Türkçe Sözlük
* sandalı kıçtan tek kürekle yürütmek.
* ölsün, gebersin.
* çok zayıflamak.
* Üzgün, kırılmış, kimsesiz, acınacak ve yardım bekler durumda, zavallı.
* Asmaların yeni sürgünlerini yiyen veya kemiren bağ zararlısı.
* herhangi bir sebeple birine karşı direnecek veya söz söyleyecek durumda olmayan.
* haksız olduğu anlaşıldığında verilecek her cezaya razı olmak.
* üstüne.
* bir şeyi borç veya ödev olarak üzerine almak.
* bir şeyi kendine mal etmek, zimmetine geçirmek.
* bir sözü iletmediği veya birine ödenecek parayı ödemediği için üzerinde borç kalmak.
* acındırıcı, çaresiz bir durumda kalmak.
* bir durumu, bir işi ister istemez kabul etmek.
* (bitki için) canlılığını yitirmek.
* çekip gitmek.
* her şeye, her cezaya razı olmak.
* başını keserek öldürmek.
* Bazı hayvanların başında bulunan, tırnaksı bir maddeden, uzun, kıvrık veya çatallı korunma organı.
* Bu organdan yapılmış.
* Kurşun borudan kol...
* boynuz kullanarak kan çekmek, hacamat etmek.
* (kadın) başka erkekle ilişki kurarak kocasını aldatmak.
* istemeyerek uymak, karşı tarafın gücünü kabul etmek.
* daha iyisini, mükemmelini ararken mevcut olanı yitirmek, Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak.
* bir konuda daha sonra yetişenler yetenek bakımından eskileri geçmek.