Büyük Türkçe Sözlük
* (koca) karısı başka bir erkekle ilişki kurarak aldatılmak.
* Boynuzlamak işi.
* (hayvan) Boynuzu ile vurmak, süsmek.
* (kadın için) Kocasını başka bir erkekle aldatmak.
* Boynuzlanmak işi veya biçimi.
* Boynuzu çıkmak.
* Boynuz batırılmak, boynuz yarası almak.
* (erkek için) Karısı veya bir kadın yakını tarafından aldatılmak.
* Boynuzlaşmak işi veya durumu.
* Boynuz durumuna girmek.
* Boynuzlatmak işi.
* Erkek, karısı veya bir kadın yakını tarafından aldatılmak.
* Boynuzu olan (hayvan).
* Karısının veya kadın yakınlarından birinin iffetsizliğine göz yuman (erkek).
* Troleybüs.
* Keçi, koyun, sığır ve antilopları içine alan, içi boş olan boynuzları sürekli kalan ve dallı olmayan, omurgalıların memeliler sınıfı.
* Kın kanatlılardan, kurtçuğu meşe ağaçlarında yaşayan bir böcek (Carambyx).
* Boynuza benzer, boynuz gibi.
* Boynuzu olmayan.
* Boyu benzerleri arasında kısa olan.
* (bir isim tamlamasında tamlanan olduğunda) süresince, boyunca.
* "ölsün" anlamında ilenç sözü.
* kendi boyu kadar.
* daha evlenecek yaşta değil.
* karıkoca veya arkadaşlar arasında her bakımdan uygunluk olması gerekir.