Büyük Türkçe Sözlük
* Birçok meyve ve sebzede serbest durumda veya potasyum, kalsiyum tuzu olarak bulunan, hafifçe mayalanmış limon suyunun kaynar durumdaki kalsiyum...
* Nisan ayında çıkan ve ortalama altıgün süren fırtına.
* bu fırtına günlerinde hava her saat değişikliğe uğrar.
* bu fırtına günlerinde dışarıçıkmamayı öğütlüyen bir söz.
* Altmışyıl, sonu gelmeyecek kadar uzun zaman ömür boyu.
* Herhangi bir yapıdaki yüzeyleri düzgünleştirmek için kullanılan, yarı akışkan, kum, kireç, çimento karışımı veya toprak harç.
* Bir yapının...
* bir duvarısıva kullanarak düzgünleştirmek, sıvamak.
* Duvarlarısıvayan kimse.
* sıvacı kuşugillerden, Avrupa ve Asya ormanlarında yaşayan, 15 cm uzunluğunda ötücü bir kuş(Sitta europea).
* Omurgalı hayvanlardan, birçok türü bulunan ötücü kuşları içine alan bir familya.
* Sıvacının işi.
* Sıvalamak işi.
* Sıva vurmak, sıvamak.
* Sıva vurulmuş, sıva sürülmüş.
* Sıvar gibi bulaşmış, sıvanmış.
* (parça, kol için) Sıvanmış, kıvrılmış.
* Sıvamak işi.
* Sıvanır gibi üstüne kaplanmış, örtülmüş veya çok sık takılmış.
* Zemini hemen hiç görülmeyecek kadar kaplanmış, örtülmüş veya...
* Sıva ile kaplamak, sıva vurmak.
* Harcı bir yere vurmak.
* Sıvar gibi bulaştırmak.
* Okşamak, sıvazlamak.
* (kol veya parça için) Yukarıya çekip...
* Sıvanmak işi.
* Sıvamak işi yapılmak.
* Bir işe girişmek.
* İştahla yemek.
* Sıvaşmak durumu.
* Bulaşmak, üstüne sürülmek.
* Sıvık veya sıvışık bir duruma gelmek.