Büyük Türkçe Sözlük
* sandalı, omurgasıyukarıgelecek biçimde çevirmek.
* araba veya vagonu ters çevirerek boşaltmak.
* Kısa ve şişman.
* Tüm.
* Cümle.
* Cümlemsi.
* Tümüyle, bütünüyle.
* Tümel bir önermeden tikel bir önermeye, yasalardan olaylara, etkenden etkiye geçme yolu, talil, dedüksiyon.
* Tekil olandan, özel olandan genel olana giden, tek tek olgulardan genel önermelere varan yöntem, istikra, endüksiyon.
* Belli bir sınıfa bağlı bireylerin hepsini içine alan
* Kapsamına aldığı bütün nesneleri gösteren kavram.
* Konunun kapsamına giren bütün bireyler için belli bir şey bildiren önerme, tikel önerme karşıtı.
* Cins, tür, ayrım, özellik ve ilineği içeren kavramlar.
* Büyük küme, yığın.
* Tugayla kolordu arasında yer alan birlik.
* On bin erden oluşan asker kuvveti.
* On bin.
* Pek çok.
* Orduda rütbesi tuğgeneralle korgeneral arasında olan general.
* Tümgeneralin rütbesi.
* Tümgeneralin makamı ve görevi.
* Tümleyen şey, mütemmim.
* Genellikle fiilin anlamınıçeşitli yönlerden tamamlayan, herhangi bir isim durumunda bulunan, edat alan isim veya...
* Tümlemek işi.
* Tüm durumuna getirmek, tamamlamak, ikmal etmek.
* Tümlenmek işi.