Büyük Türkçe Sözlük
* Tünemek işi.
* (kuşlar, evcil kanatlılar) Uyumak için bir dala veya sırığa konmak.
* (tabure, yüksekçe iskemle vb. üzerine) Oturmak.
* Wolfram elementinin diğer adı. KısaltmasıW.
* Ural-Altay dil ailesinden, doğu Sibirya'da yaşayan, avcılık ve balıkçılıkla geçinen, yarı göçebe bir topluluk.
* Tunguz dili.
* Hava kararıp gece olmak.
* vazgeçilmeyecek kârlı iş veya şey.
* Tunus halkından olan (kimse).
* Lâboratuvarlarda türlü işlerde kullanılan, bir ucu kapalıcam boru.
* İçine krem, dişmacunu, ilâç gibi maddeler konulan, bir ucu burgu kapaklı...
* Üreme organlarındaki rahatsızlıklar yüzünden ana rahminin dışında yumurtanın döllenmesi ve sonra ana rahmine yerleştirilmesi sonucunda doğan bebek.
* İçine yüksek basınçla sıvılaştırılmış petrol gazı ve bütan gazı doldurulan, ısıtmada ve mutfakta kullanılan tüp.
* Nehirlerin, kanalların iki yakasını su altından bağlayan ve ulaşımı sağlayan yol.
* Büyük caddelerde yayaların karşıdan karşıya geçişini...
* Tüp satan kimse.
* Tüp gaz satıcılığı.
* Tüpe yerleştirme.
* Tüpe doldurmak.
* Tüpü olan.
* Tüp içinde yetiştirilen.
* Lâboratuarlarda cam tüpleri koymaya yarayan tahta veya metal tabla.
* Dolaşma.
* Bir sonuca ulaşıncaya kadar yapılan iş.
* Başladığı noktada biten bir veya daha fazla yere önceden belirlenmiş bir programa göre...
* Çeşit.
* Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm.
* Kendi içinde bir birim olan ve üzerinde cins kavramının...