Büyük Türkçe Sözlük
* Kuş yuvası.
* Ev, oturulan yer, mesken.
* Bkz. asklı.
* Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu, sevi.
* hızla vurmak.
* güçlü bir istek olmayınca hiçbir şey elde edilemez.
* "Aferin" sözünden daha güçlü olarak bir davranışın, bir tutumun çok beğenildiğini bildirir.
* Beğenilmeyecek bir davranış, bir tutum karşısında...
* cinsel ilişkide bulunmak, sevişmek.
* âşık olmak.
* bir şeyi yapmak için büyük bir istek duymak, coşmak, coşkunluk göstermek.
* Bağırsak solucanı.
* Erden mareşale kadar orduda görevli bulunan herkes.
* Askerlik görevi veya ödevi.
* Ordunun yalnız er rütbesinde olan bölümü.
* Topluluk...
* (bir devlet) belli kanunlara bağlı olarak asker toplamak.
* kıyılara ve en çok düşman kıyılarına asker indirme.
* disiplinli, düzgün.
* Askerlik ödevini yapmamak için asker ocağından ayrılan veya oraya gitmekten kaçan kimse.
* Askerlik ödevinin yapıldığı kışla, ordugâh, tahkimli bölge, gemi, tersane gibi hizmet yerlerine verilen ad.
* askerlik ödevine başlamak.
* Erlere verilen azık.
* Askere yakışır biçimde.
* Asker yanlısı.
* Askerci olma durumu.
* Bir tür çocuk oyunu.