Büyük Türkçe Sözlük
* Aynı lehçe içinde daha küçük ayrılıklar gösteren ve belli yerleşim bölgelerine özgü olan konuşma dili.
* Demagoji.
* Demagog.
* Halk biliminin, çevreyi oluşturan canlı, cansız doğal nesnelerle ilgili inanç ve uygulamaları konu alan dalı.
* Halk bilimiyle ilgili araştırma, derleme, incelemeler yapan kimse, folklorcu.
* Bir ülkede yaşayan halkın kültür ürünlerini, sözlü edebiyatını, geleneklerini, törelerini, inançlarını, mutfağını, müziğini, oyunlarını, halk...
* Halk bilimi ile ilgili, folklorik.
* Halk ağızlarından ortak dile geçerek, ortak dildeki karşılığı ile birlikte dile bir çeşni katmak üzere yaygın bir biçimde kullanılan ağız...
* Adıbelli olan veya olmayan kimselerin, halk ozanlarının yarattıkları şiir, destan ve hikâye gibi edebiyat türlerine verilen ad.
* yaratmak.
* Halk evleri kuruluşunun görev yaptığı yapı.
* Halkı eğitip millî birliğe ve ülküye yöneltmek amacıyla kurulmuş olan kuruluşlar.
* Tiyatro, sinema vb. eğlence yerlerinin düzenledikleri ucuz matine.
* Yazılı hiçbir kurala dayanmadan, yalnızca işitme yoluyla kuşaktan kuşağa aktarılan, halkın ortak malı olan geleneksel müzik türü.
* Küçük yerleşim bölgelerinde toplu görüşme için yapılmış küçük yer, oda.
* Halk için gerekli olan bilgilerin verildiği okul.
* Büyük bir topluluğun türlü siyasî ve toplumsal sorunlar karşısında olumlu veya olumsuz görüşünü belirlemek için başvurulan oylama, referandum.
* Halk içinde yetişen, deyişlerini genellikle sazla söyleyen, sözlü şiir geleneğine bağlı ozan, âşık.
* Halkı kışkırtma işi, tahrikçilik.
* Halkı kışkırtan, halkı kötü yola sevkeden kimse.