Büyük Türkçe Sözlük
* Türkü söyleyen kimse.
* Türkücünün işi.
* Türkülemek işi veya durumu.
* Türküsünü söylemek, türkü yakmak.
* Türküleşmek durumu.
* Türkü durumuna gelmek.
* Türküleştirmek işi veya durumu.
* Türkü durumuna getirmek.
* bir kimsenin hoşuna gidecek biçimde söz söylemek veya davranışta bulunmak.
* Turlamak işi.
* Tur atmak
* Çok çeşitli özellikleri olan, çeşit çeşit, muhtelif.
* Çeşit veya çeşitleri toplayan daha geniş bir bölüm.
* Herhangi bir yolda, herhangi bir...
* Çeşit çeşit.
* Birleşiminde fluor, demir, manganez ve lityum bulunan alimünyum borosilikat.
* Turnagillerden, Avrupa ve Kuzey Afrika'da toplu olarak yaşayan, göçebe, iri bir kuş(Grus grus).
* Tatlısularda yaşayan yırtıcı bir balık (Esox lucius).
* duru sarırengini andıran.
* Arka arkaya ve teker teker dizilmiş bir durumda.
* Kırmızımtırak gri.
* Bkz. düğün çiçeği.