Büyük Türkçe Sözlük
* Aşurenin pişirildiği Muharrem ayının onuncu günü.
* Aşure yapmada kullanılan.
* Aşure dağıtmaya yarayan süslü kap.
* Asya'da yaşayan kimse.
* Asya'ya özgü olan, Asya ile ilgili (olan).
* Asyalı olma durumu.
* Astatin'in kısaltması.
* Atgillerden, binme, yük çekme veya taşıma gibi hizmetlerde kullanılan memeli hayvan.
* Satrançta, her yönde siyahtan...
* Bkz. atlar anası.
* eşit durumda olmak.
* her şey, onu gereği gibi kullanmasını bilene yakışır.
* insanların, başlarında bulunan kişinin etkisi altında kalarak, onun tutumuna göre davrandıklarını anlatır.
* iş işten geçtikten sonra önlem almaya kalkışmak.
* At alıp satan kimse.
* Sirklerde veya eğlence yerlerinde, at üstünde hünerlerini gösteren kimse.
* geri döndürmek.
* Atın tüyünün rengi.
* vücudu iri yarı olan (kadın).
* Atların koşum takımında, göz hizasında bulunan korumalık.
* Çevresinde olup bitenleri iyi algılayamama, değerlendirememe, sabit fikirlilik.
* kılık kıyafeti ve tutumu güven vermeyen (adam).
* iyiyi kötüden ayıramayacak kadar bir karışıklık ortaya çıkmak.
* At kestanesigillerden, 15 ile 30 m yükseklikte, geniş yapraklı, çiçekleri kokulu bir ağaç (Aesculus hippocastanum).
* Bu ağacın kestaneye...
* İki çeneklilerden, örneği at kestanesi olan bir bitki familyası.
* pek geniş.