Büyük Türkçe Sözlük
* Nüfusa kayıtlı olunan defter.
* Nüfus kayıtlarının yapıldığı ve nüfus işlerinin düzenlendiği resmî daire.
* Günümüz toplumlarında hayat şartlarındaki türlü iyileşmeler sonucu ölüm oranlarının düşmesi, doğum oranlarının ise değişmemesi sonucu nüfusun...
* Ailelere, sahip olmak istedikleri ve yetiştirebilecekleri çocuk sayısı konusunda karar verebilme ve bunu gerçekleştirecek yöntemleri...
* Ülkenin nüfus sayısını tespit etmek için yapılan sayım.
* Nüfus kâğıdı, nüfus cüzdanı.
* Nüfus ile bu nüfusun üzerinde yaşadığı toprakların yüzölçümü arasındaki oran.
* Nüfus memuru.
* nüfus kütüğüne kayıt yaptırarak nüfus cüzdanı almak.
* (içine) Geçme.
* Söz geçirme, güçlü olma, erk.
* bir şeyin içine işlemek, geçmek.
* inceliğine varmak, anlamak.
* etkili olmak.
* Bir kimsenin bulunduğu makamın gücüne dayanarak bazı işlere karışıp kendine çıkar sağlaması.
* Etkileyici, güçlü.
* Sözü geçer, istediğini yaptıran, erkli.
* Yüksek makam, üst kademe.
* Nüfuzu olmayan.
* söz geçirme gücünü üstün kılmak, egemenliği altında bulundurmak.
* Adem, Şit ve İdris' ten sonra gelen dördüncü peygamber.
* inanç ve düşüncelerini kolay kolay değiştirmez.
* çok eski, çoktan modası geçmiş, köhnemiş.
* Klâsik Türk müziğinde bir birleşik makam.