Büyük Türkçe Sözlük
* üşüyerek hastalanmak, üşütmek.
* Keten ipliğinden yapılmış, tülbende benzeyen bir tür ince, seyrek bez.
* Bazı toplantılarda, ayakta yenilmek için soğuk yiyecek ve içeceklerle hazırlanmış masa.
* (bitki için) soğuk zarar vermek.
* hava soğumak.
* Yoğun olarak soğuk havanın art arda gelmesi.
* Mürekkep kullanılmadan, baskı ile yapılan kabartma damga.
* ilgisiz, sevimsiz davranmak.
* (ansızın bildirilen tatsız bir haber için) olumsuz bir tepki yaratmak.
* (söz, davranışvb. için) yersiz ve sevimsiz olmak.
* Soğuk savaş.
* Bozulabilen yiyeceklerin konulduğu, sürekli olarak soğutulan depo.
* Soğuğun etkisiyle parmaklarda, kulak kenarlarında oluşan kırmızı, kaşındırıcışiş.
* Bkz. soğuk nevale.
* İnsanlara yaklaşmayan, söz veya davranışlarısoğuk olan sevimsiz kimse.
* Mavi, lâcivert ve mor renk ve bu renklerin tonlarına verilen ad.
* Hoşkarşılanmayan, yersiz nükte veya sözle yapılan şaka.
* II. Dünya Savaşı'ndan sonra doğu ve batı bloklarının zaman zaman savaş çıkarma tehditlerinin bütün dünyada yarattığı gerginlik.
* korku, heyecan anlarında birden terlemek.
* (bitki için) çok soğuğun etkisiyle kurumak.