Büyük Türkçe Sözlük
* Belirli basınç altında gelen gazın hacmini ölçmeye yarayan araç, gazometre.
* Ham petrolün ilk damıtılmasında ayrılan çok uçucu, hafif akaryakıt.
* Gazların toplanması, belirli basınç altında dağıtılması için kullanılan depo.
* Gazölçer.
* Bkz. gaz ölçümü.
* ağırlığı gazoil.
* Meyve esansı, şeker ve karbon asidi ile yapılan, basınçlı hava ile şişelere doldurularak hazırlanan alkolsüz içecek.
* Bir sözün çok saçma olduğunu bildirmek için söylenir.
* Gazoz yapıp satan kimse.
* Eğlence yerlerinde dolaşarak gazoz satan kimse, gazoz satıcısı.
* Gazozcunun yaptığı iş.
* İçinde gaz olmayan veya gaz bulaşmamışolan.
* Öfkeli.
* Arap aşiretleri arasında yapılan savaş.
* Din uğruna yapılan savaş.
* Gadolinyum'un kısaltması.
* Germanyum'un kısaltması.
* Türk alfabesinin sekizinci harfinin adı.
* Karnında yavru bulunan (kadın veya hayvan), yüklü, hamile, aylı.
* İçinde oğulcuk veya dölüt bulunan (döl yatağı).
* Bir birikim sonucu ortaya...
* (insan, hayvan için) karnında yavru oluşmak.
* bir şeyin olma ihtimali bulunmak.
* Gebe olma durumu, hamilelik.
* Döllenme ile doğum arasında geçen süre.
* Gebe olup olmadığını anlamak için yapılan test.
* Ölü, ölmüş.