Büyük Türkçe Sözlük
* Bir olay sebebiyle birden ayılmak, doğruyu anlamak.
* Atıp, fırlatıp başına geçirmek.
* Kararını önceden vermiş olmak, önceden şartlanmak, bir şey yapmaya kesin karar vererek zamanını beklemek.
* Bkz. akıl erdirememek.
* Çok aptal veya inatçı olmak.
* Önemsememek.
* Bkz. aklına uymak.
* Uysal ve sessiz kimseler için söylenir.
* Zorla, isteyip istemediğine bakmadan.
* (İçki) Çok etkilemek.
* Beyninde şimşek çakmak.
* Bir şeyi unutmamak, aklında tutmak.
* Bir şeyi unutmak veya ondan vazgeçmek.
* Belli belirsiz düşünmek.
* Başını dinlemek.
* Zararlı olabilecek bir hareketi, bir durumu başlangıçta yok etmek, etkisiz duruma getirmek.
* Karşı gelmek, başkaldırmak.
* Yoğun bir biçimde düşünmek veya çalışmak.
* Bkz. başını kaşıyacak vakti olmamak.
* İyice dövmek, pataklamak.
* Akıllıca davranmak.
* Zihnini meşgul etmek, düşündürmek.