Büyük Türkçe Sözlük
* Öğütmek işi veya biçimi.
* XI. yüzyılda Harezm bölgesinde toplu olarak yaşayan ve daha sonra batıya doğru göç ederek, bugünkü Türkmen, Azerî, Gagavuz ve Türkiye...
* Türk dilinin Türkiye Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi, Türkmence, Gagavuzca ile Kırım'ın güney bölgelerinde kullanılan Türkçeyi içine alan grubun...
* Sevinç, beğenme, hayranlık, rahatlama gibi çeşitli duyguları belirtir.
* birinin kötü duruma düşmesine sevinildiğini anlatır.
* rahata ermek, rahata kavuşmak, rahat bir soluk almak.
* söz dinlemeyerek, yanlışdavranarak kötü duruma düşenlere "çok iyi olmuş" anlamında söylenir.
* Büyük başhayvanları durdurmak için kullanılan seslenme.
* Kaba ve yakışıksız bir davranışta bulunana karşı kullanılır.
* Ohlamak işi veya durumu.
* Oh sesini çıkarmak, oh demek.
* Bkz. om.
* Öksürme sesi.
* Bir kimsenin kendi varlığını belli etmek, söylenen bir şey üzerine dikkati çekmek, birine takılmak veya biriyle eğlenmek gibi...
* Tırnak cilâsı.
* İçinde oje bulunan.
* Oje sürülmüş.
* Yanardağ kütlelerinde bulunan ve feldspatla birlikte bazaltların temelini oluşturan piroksen cinsinden mineral madde.
* Yayla atılan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kısa tahta çubuk.
* Yön göstermek amacıyla belli yerlere konulabilen, oka benzeyen işaret...
* miras kalan mallarıpay etmek için ad çekmek.
* çok hızlı gitmek.
* Ok atma ustalığı edinilen veya ok atma yarışlarının yapıldığı alan.
* geniş bir yeri yetersiz bir şeyle ısıtmaya çalışmak.
* önemli bir işiçin yetersiz imkânlardan yararlanmaya çalışmak.