Büyük Türkçe Sözlük
* Bir şeyin ağırlığını yaklaşık olarak anlayabilmek için elle yoklamak.
* Gereğinden çok övmek veya ilgi göstermek, koltuklamak, pohpohlamak.
* Kiloca fazla olan, ağır çeken.
* Büyük.
* Ağır.
* Herhangi bir okka ağırlığında veya oylumunda olan.
* Bol kahve ile yapılmış ve büyük fincana konulmuş kahve.
* haksız yere ezilmek, bir zarar veya ceza görmek.
* Oklamak işi veya durumu.
* Ok gibi fırlama.
* Okla vurmak.
* Oklanmak işi veya durumu.
* Okla vurulmak.
* Hamur açmakta kullanılan silindir biçiminde uzunca değnek.
* dimdik duranlar için söylenir.
* Küçük işletmelerde, hayvanların yere çakılan bir kazığa uzun bir iple bağlanarak belirli bir daire içerisinde otlamalarına izin verilen ve bu...
* Kemirgenlerden, kirpiye benzeyen, uzun dikenleri olan bir hayvan (Hystrix cristatus).
* İçine ok konulan ve sırtta taşınan meşinden yapılmış ok kılıfı, sadak.
* Okramak işi veya durumu.
* (acıkmış, susamış olan at için) Yiyecek veya su gördüğü zaman kişnemek.
* Billûrları idrarda bulunabilen ve idrar yolunda taşyapan kalsiyum oksalatın kısa biçimi.
* Kuzu kulağı gibi birçok bitkilerde rastlanan, özellikle temizleme maddesi olarak kullanılan, "keskin, zehirli asit" anlamına gelen oksalik asit...
* Oksalik.
* Okşamak işi.