Büyük Türkçe Sözlük
* Cisimlerin duyu organlarını etkileme yeteneği.
* Seyrek dokunmuş, ince, sert bir kumaş.
* Bu kumaştan yapılmış.
* İpek veya keten iplikle dokunmuş, tülbent inceliğinde bir çeşit kolalı kumaş.
* Bu kumaştan yapılmış.
* Cinsel uyarım ve zevkin en yüksek noktası.
* Org çalan sanatçı.
* Motif.
* Organ, uzuv.
* Asıl görevi ordu komutanlığı olan rütbesi en yüksek general.
* Orgeneralin rütbesi.
* Orgeneralin makamı ve görevi.
* Örgenle ilgili, organik, uzvî.
* Örmek işi veya biçimi.
* Tığve şişlerle, özel makinesiyle ilmiklerin yan yana getirilmesiyle örülerek yapılmış şey.
* Örülmüş saç bölüğü, belik...
* Örgüsü olan, örülmüş.
* Örgü görünüşünde olan.
* Örgü örüp satan kimse.
* Örgüsü olan, örgü biçiminde bulunan.
* Tavuk ve tavuk ciğerinin kısık ateşte pişirilmesinden sonra pirinç, tere yağı, fıstık, un ve yumurta karışımıyla hazırlanan bir pilâv türü.
* Bir işi gerçekleştirmek amacıyla türlü ve düzenli görevler yapan organlardan oluşan.
* Kişilerin hayata atılmadan, iş ve meslek kollarında çalışmaya başlamadan önce okul veya okul niteliği taşıyan yerlerde, genel ve özel bilgiler...
* Örgüsü olmayan.
* Ortak bir amaç veya işi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların veya kişilerin oluşturduğu birlik, teşekkül, teşkilât.
* Bir kuruluşa...
* teşkilât oluşturmak, birliği düzenlemek.
* Örgütleme işleriyle uğraşan, bu işlerde yetenekli kimse, teşkilâtçı.