Büyük Türkçe Sözlük
* Orman arazisinde kurulmuş köy.
* Sıralı ormanların oluşturduğu dizi, orman dizisi.
* Ak asma.
* Ormanlık bölgede yaşayan bir sıçan türü (Mus sylvaticus).
* bir kimsenin düşüncesini dolaylı olarak öğrenmeye çalışmak.
* Orman tavuğugillerden kuşların, özellikle Avrupa ve Asya'da yaşayan siyah tüylü türlerinin ortak adı.
* Dünyanın soğuk ve ılıman bölgelerinde yaşayan, orta veya büyük yapıda, mat veya parlak renkli, orman tavuğu, çil ve çayır tavuğunu içine alan...
* Koyu yeşil.
* Orman işlerine bakan kimse.
* Orman mühendisi.
* Kaba, görgüsüz kimse.
* Orman işi ile uğraşma.
* Ormanların yetiştirilmesi ve bakımını konu alan bilim.
* Ormana değer verme anlayışı.
* Orman durumuna gelme.
* Orman durumuna gelmek.
* Ormanlaştırmak işi.
* Orman durumuna getirmek.
* Ormanı çok olan, ormanla kaplı veya orman gibi olan (yer).
* Ormanı olmayan.
* Ormansızlaşmak durumu.
* Ormansız kalmak, ormanı bulunmamak.
* Örmek işi.
* Örülerek yapılmış.
* Dükkânların ön cephesine çekilen çubuk demirle yapılmış korumalık.