Büyük Türkçe Sözlük
* İri yarı, erkeksi kadın.
* küçükler büyüklerin yanında hadlerini bilmelidir.
* büyüklerin çatışmasından küçükler zarar görür.
* Yüzü parlak, sık dokunmuş bir tür ipekli kumaş.
* Dünyanın, bir ülkenin, bir bölgenin fiziksel ve siyasî coğrafyası ile ekonomi, tarih gibi...
* Uzun ve sarkık yapraklı, parlak kırmızı çiçekler açan kaktüs.
* Kaktüsgiller.
* Boyun omurlarının üstten birincisi.
* Atlatılmak işi.
* Atlatmak işi yapılmak veya bu işe konu olmak.
* Atlatmak işi.
* Atlamak işini yaptırmak.
* Kötü bir durumu geçiştirmek.
* Savmak.
* Savsaklamak.
* Aldatmak.
* (basında) Başka ilgililerden önce bir haberin...
* atlayarak.
* istekle, isteyerek.
* Atletizmle uğraşan kimse.
* Kolsuz erkek fanilâsı.
* Atletleri ilgilendiren.
* Vücudu gelişmiş, biçimli, atlet gibi.
* Beden gücünü, çevikliği, yetenekleri geliştirmeye yarayan koşu, atlama, ağırlık kaldırma ve atma gibi, tek başına yapılan vücut çalışmaları.
* Atı olan.
* Ata binmiş kimse, süvari.
* Binek atı kullanan asker veya asker sınıfı.
* İri bir karınca türü (Ponera grandis).
* gereksiz yere acele ederek.
* At üzerinde yapılan bütün sporların genel adı.