Büyük Türkçe Sözlük
* Futbol, hentbol vb. oyunlarda topun oynandığı sahanın orta bölümü.
* Orta Doğu.
* Ne az ne de çok şekeri olan.
* (durum için) Ne çok iyi ne de çok kötü, şöyle böyle.
* Bkz. orta ağırlık.
* Bkz. orta öğretim.
* İki öncülü içine alan terim.
* Orta bölgenin en ilerisi.
* Ne genç ne de yaşlı olan.
* Devamlı oturma ve normal tahıl tarımıyapılan bölge sınırının üstündeki, genellikle deniz seviyesinden 1200-1600 metre yükseklikteki yaylak.
* Çözüme açık, herkes tarafından kabul edilebilir olan davranış ve tutum.
* Orta yolu seçen, orta yoldan yana olan.
* Orta yolcu olma durumu.
* Yer hava yuvarında kat yuvarının üzerinde, sıcaklığın azaldığı yaklaşık olarak 60-80 km arasındaki katman, mezosfer.
* Futbol, basketbol vb. oyunların sahasında ortada bulunan ve başlama vuruşu veya atışının yapıldığı noktanın merkez olduğu alan, santra yuvarlağı.
* Sıfat-fiil, partisip: Hiç tanıdığım kalmadı. Gelen çocuk. Adı batası adam.
* görünür yerde, göz önünde.
* (sporda) sonucu belli olmayan karşılaşmalar için kullanılır.
* birini çok güç bir durumdayken terk etmek.
* Bkz. fol yok yumurta yok.
* yersiz kalmak, barınacak yer bulamamak.
* güç bir durumda veya iki şey arasında kalmak.
* (bir şeyi) kimse üzerine almamak.
* düşünülmesi ve yapılması gerekmek.