Büyük Türkçe Sözlük
* Avareleşmek durumu.
* Aylaklık etmek.
* İşsizlik, başıboşluk, aylaklık.
* Kazalar, belâlar.
* Engebeler, engeller, tümsekler, yüzey biçimleri.
* Osmanlılarda önceleri yalnız olağanüstü durumlarda, sonraları ise sürekli...
* Bir deniz yolculuğunda geminin veya yükünün gördüğü zarar.
* Çeşitli sebeplerle dayanıklılığını ve esnekliğini kaybetmiş yapağı ve yün.
* Yüksek ses, nara.
* var gücüyle bağırmak.
* çok yüksek sesle.
* Avlanmayı seven veya avı kendine iş edinen kimse.
* Avcılara özgü olan.
* Başka hayvanları yakalamakta usta olan (hayvan).
* Bir şeyi büyük bir...
* Piyade mangasında her ere verilen ad.
* Savaşta düşmana doğru dağılarak ön safta ilerleyen asker topluluğu.
* Düğün çiçeğigillerden, kokusuz, parlak zehirli bir bitki (Adonis).
* Düşman uçaklarını düşürmek için kullanılan uçak.
* Avcı olma durumu veya işi.
* avlanma ile uğraşmak.
* halk inanışına göre eline bir yerden para geçeceği anlaşılmak.
* peşin olarak ödemek.
* umduğunu ele geçirememek.
* (bir yeri, bir şeyi) çok iyi ve ayrıntılı olarak bilmek.
* ona istediğini yaptıracak güçte olmak.