Büyük Türkçe Sözlük
* Acının hafiflemesi veya unutulması, avuntu, teselli.
* Avundurmak işi.
* Oyalanmasını sağlamak.
* Acısını hafifletmek, acısını unutturmak, teselli etmek.
* Avunmak işi, teselli.
* Bir şeyle uğraşarak acısını unutmak, sıkıntılardan uzaklaşmak, teselli bulmak, müteselli olmak.
* Oyalanmak, yetinmek.
* (hayvan) Gebe kalmak.
* İnsanı avutan şey, teselli.
* çok zayıflamak.
* Yanağın ağız boşluğu hizasına gelen bölümü.
* beceremeyeceği şeyleri becerebilecekmiş gibi konuşmak.
* korkutucu büyük sözler söylemek.
* yanağın iç tarafındaki boşluğu su veya havayla doldurup şişkin duruma getirmek.
* Dil ucunun ön damağa veya art damağa çarpmasından oluşan ve dilin yanlarından akan ses: Dil, bel, el, dal, bal, al kelimelerindeki l ünsüzü gibi.
* Avurtlamak işi.
* Büyülenmek.
* Çalım satmak, yüksekten atmak.
* çok zayıfladığı yüzünden belli olmak.
* Çalım satan, yüksekten atan.
* Serçegillerden, erkeğinin kuyruğu lir biçiminde ve çok süslü bir Avustralya kuşu (Maenura superba).
* Avustralya kökenli olan (kimse).
* Avusturya kökenli olan (kimse).
* Avutmak işi, teselli.
* (bir kimsenin acısını veya sıkıntısını) Yatıştırmak, teselli etmek.
* Oyalamak.