Büyük Türkçe Sözlük
* Klâsik Türk müziğinde on üç basit makamdan biri.
* Klâsik Türk müziğinde birleşik bir makam.
* İşlik orun.
* Vücudun, omuzlarla birlikte göğüsten yukarı bölümü.
* Heykeltıraşlıkta başı, göğsü, bazen de omuzları içine alan sanat ürünü.
* Vücudun kalça ile diz arasındaki bölümü.
* Hayvanların, bacaklarının gövdeye bitişik olan dolgun, etli bölümü.
* Oyun için gerekli sahne eşyası.
* Oyun için gerekli sahne eşyasını yapan uzman.
* Metal bidonlar içinde az bir basınç altında sıvılaşan, yakıt olarak yararlanılan HC formülündeki hidrokarbür gazı.
* Devletin, bir kuruluşun, bir aile veya bir kimsenin gelecekteki belirli bir süre için tasarladığı gelir ve giderlerini tür ve ayrıntılarıyla...
* Bütçede belirlenen giderlerin gelirlerden çok olması durumu.
* Bir bütçenin uygulanmaya başladığı günden ertesi yıl aynı güne kadar geçen süre.
* Bütçelemek işi.
* Bütçe yapmak veya hazırlamak.
* Olefin grubundan C4H8 formülünde iki hidrokarbonun adı.
* Giyim ve süs eşyası satılan dükkân.
* Butik işleten kimse.
* Butik işletme işi.
* Batıl olma durumu.
* Geçersizlik, hükümsüzlük.
* Yanlışlık, haksızlık.
* Çalıştırmaya yarayan düğme.
* Eksiksiz, tam.
* Parçalanmamış.
* Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi, bütünü.
* Ufaklık, bozukluk olmayan (para).
* Birlik, tamlık.