Büyük Türkçe Sözlük
* Belirli bir sürede genliği sıfıra inen (salınım hareketi).
* Genliği hiçbir zaman sıfıra yaklaşmayan, her devirde beslenen (salınım hareketi), beslenen.
* (bir şeyin) Sırada sonda olan, en sona kalanı, nihayetinde.
* bir işi bitirmek veya bir işin bittiğini görmek.
* iyi başladığı bir işi başarıyla bitirememek.
* o işi başarıp bitirmek.
* Bir başlangıcın, bir olgunun, bir ilginin renkli ve zorunlu görülen sonucu, vargısı.
* Birbirine bağlı iki önermeden sonraki sözünde "ateşvardır" önermesi bir sonurtudur.
* Sonsuza giden bir eğrinin çeşitli noktalarının gittikçe yaklaştığıbaşka bir eğri veya doğru, asimptot.
* Bkz. soy sop.
* Kalın değnek.
* Sopayla yapılan vuruş.
* Dayak, kötek.
* dövmek.
* dövülmek, dayak yemek.
* Sopalamak işi.
* Sopa ile vurmak, dövmek, sopalanmak.
* Sopalanmak işi veya durumu.
* Sopa ile vurulmak, sövülmek.
* Elinde sopası olan.
* Çingene çocuğu.
* Şımarık, küstah, yaramaz.
* Şopar gibi davranma.