Büyük Türkçe Sözlük
* Danışmak işi, müşavere, istişare, müzakere, meşveret.
* Danışılan yer, müracaat, enformasyon.
* Bazı kuruluşların işleriyle ilgili olarak sorulacak soruları cevaplamak için açılmış büro.
* 1982 Anayasasını hazırlayan ve Kurucu Meclisi oluşturan organlardan biri.
* Bir iş için bilgi veya yol sormak, görüş almak, istişare etmek, müracaat etmek, meşveret etmek.
* Bilgi ve düşüncesi alınmak için kendisine danışılan görevli kimse, müşavir.
* Danışmanın yaptığı görev, müşavirlik.
* Bilgili.
* Tanzimattan önce, kadıların yanında yetişmek üzere görevlendirilen kimse.
* Sahn medreselerinde oda sahibi olabilen öğrenci.
* Yönetim davalarına bakmak, bakanlar kurulunca gönderilen yasa ve tüzük tasarıları ile imtiyaz sözleşmeleri üzerine düşüncelerini bildirmek gibi...
* "Çoktan beri anlayamadığı bir şeyi, bir olayın ortaya çıkmasıyla birdenbire kavrayıvermek" anlamına gelen kafasına dank demek veya kafasına dank...
* Müzik temposuna uyularak yapılan ve estetik değer taşıyan düzenli vücut hareketleri, raks.
* müzik temposuna uyarak, estetik değer taşıyan vücut hareketleri yapmak.
* Dans eden kişi.
* Dansı meslek edinen kişi.
* Yoğunlukölçer.
* Dans etmek için gidilen, halka açık yer.
* Dansı olan, dans edilen.
* Dans etmeyi meslek edinen erkek.
* Dansörün işi veya mesleği.
* Dans etmeyi meslek edinen kadın.
* Dansözün işi veya mesleği.
* Dansı olmayan, dans edilmeyen.