Büyük Türkçe Sözlük
* Düşüncesini, kanaatini değiştirmek.
* Sessiz ve sakin kalıp düşünmek.
* Doğru ve iyi düşünmek.
* Sarhoş olmak.
* Delirmek, çılgınlaşmak.
* Aşırı yorgunluktan bunalıma düşmek.
* Hastalanıp yatağa düşmek.
* Uyumak için yatmak.
* Genellikle masallarda yer alan, dünyayı çevrelediğine inanılan, arkasında cinlerin, perilerin bulunduğu var sayılan, zümrütten dağ.
* Bkz. kahve.
* Kahve ve çaydan elde edilen, hekimlikte kullanılan, uyarıcı niteliği olan bir madde.
* Aralıklı telden, metal veya ağaç çubuklardan yapılmış, genellikle taşınabilir koyacak.
* Vahşi hayvanlar için demir çubuklarla yapılmış...
* Zayıf, kuru veya delik deşik.
* Tel çitlerde kullanılan veya bir makine aracılığıyla kafes yapımında gerekli olan ince, galvanizli tel.
* İçkili, çalgılı kahvehane.
* Kafes yapan veya satan kimse.
* Birini aldatarak çıkar sağlayan kimse.
* Aldatılıp kendisinden çıkar sağlanmak.
* Hapse girmek.
* Aldatıp çıkar sağlamak.
* Kafeslemek işi.
* Çıkar sağlamak için birini aldatmak.
* Kafesi olan veya kafes biçiminde olan.