Büyük Türkçe Sözlük
* Makyajlamak işi veya durumu.
* Makyaj yapmak.
* Makyajı olan.
* Makyajı olmayan.
* Politikada, amaca ulaşmak için ahlâka aykırıda olsa, her türlü aracıhoşgören anlayış, Makyavelizm.
* Makyavelcilik.
* Bir kimsenin veya bir tüzel kişinin mülkiyeti altında bulunan, taşınır veya taşınmaz varlıkların bütünü.
* Birinin mülkiyeti altında bulunan...
* mal bildirimi.
* Mülkiyeti altında bulunan taşınır ve taşınmaz malların listelenerek istenen makama sunulması.
* Hukuk bakımından karı ve koca mallarının bir bütün sayılması.
* büyük bir zenginliğe kavuşmuşçasına büyük sevinç ve coşku ile.
* insan, malına gelen zarardan, canına gelmişçesine acı duyar.
* Mala çok düşkün, malıçok seven.
* bu dünya gelip geçicidir, mala mülke fazla değer vermemek gerekir.
* kendine mal sağlamak, mal sahibi olmak.
* bir değer karşılığında sahip olmak.
* kendi malı, eseri, buluşu gibi benimsemek veya saymak.
* yüklemek, ait olduğunu göstermek.
* ürün elde etmek.
* para karşılığında herhangi bir üretim alanındaki verimin sırf kendisine ayrılmasını sağlamak.
* bir işin gizli bir yönünün olmadığını belirtir.
* Bir ilçede devlet gelirlerinin toplandığı maliye dairesi.