Büyük Türkçe Sözlük
* (radyo yayını için) Uzun dalga.
* Ticarî bir kuruluşun aylık ve bilânço hesaplarını gösteren defter.
* Üstün aşamalı elçi.
* Büyük elçi olma durumu.
* Büyük elçinin makamı.
* kendini veya başkasını olduğundan üstün saymak, yüceltmek.
* Yaşlı kadın.
* Özel adlarla cümle başları gibi yerlerde kullanılan ve büyük yazılan, özel biçimli harf, majüskül.
* 1 atmosfer basınç altında 1 kg suyun sıcaklığını 14.50 C den 15.50 C ye çıkarmak için gereken ısı miktarı, kilokalori.
* Kalbin sürekli kasılıp gevşemesiyle kan ve lenfin vücudun büyük bölümünü dolaşması.
* Bkz. büyük söz söylemek.
* başaramayacağın, sonuçlandıramayacağın bir konuda kesin sözler söyleme.
* Her türlü tüketim maddesinin bol miktarda satışa sunulduğu yer.
* Ay takviminin üçüncü ayı, rebiyülevvel.
* Tasımın öncüllerinden büyük olanı, majör.
* çok para koyarak kumar oynamak.
* büyük bir tehlikeyi göze alarak bir işe girişmek.
* Çok para.
* Büyük baba, dede.
* Ana kent.
* Kelimede kalın ünlülerden (a, ı, o, u) sonra kalın, ince ünlülerden (e, i, ö, ü) sonra ince ünlülerin gelmesi kuralı, büyük ünlü uyumu.
* bir konuda çok kesin konuşulduğunda, tersi bir durumun başa gelmemesi dileğini belirtir.