Büyük Türkçe Sözlük
* Raporlamak durumu.
* Rapora bağlamak, rapor hâline getirmek.
* Raporu olan.
* Hastalandığı için rapor alarak işinden ayrılmış olan.
* Ruh sağlığının bozuk olduğunu bildiren raporu olan, kaçık.
* Sözcü.
* Sözcülük.
* Ansızın, beklenmedik bir biçimde ve anda.
* İçinde, Homeros'un şiirlerindeki olaylardan birini işleyen şarkı veya parça.
* Millî veya mahallî konulardan esinlenerek oluşturulmuş müzik eseri.
* Bağlı olarak, tutturulmuş biçimde.
* Raptetmek işi.
* Bir şeyi bir yere iliştirmek, tutturmak.
* Düz, geniş başlı, kısa bir çivi görünüşünde, kâğıt veya karton gibi şeyleri bir yere tutturmak için kullanılan araç.
* Raptiyelemek işi.
* Raptiye ile tutturmak.
* Raptiyelenmek işi.
* Raptiye ile tutturulmak.
* Gözlem.
* Gözlemci.
* Gözlem evi, observatuvar.
* Titreyiş, ürkme.
* Raşelenmek durumu.