Büyük Türkçe Sözlük
* Cumhurbaşkanı.
* Başkanlık.
* Küçük tekne kaptanlığı.
* XVII. yüzyıla kadar Osmanlılarda padişah divanıkâtiplerinin başı, reis efendi.
* Tanzimat'tan önce Osmanlı İmparatorluğunun Dışişleri bakanı.
* Tekel idaresine verilen ad.
* Sinema, tiyatro, radyo ve televizyon oyunlarında oyunu yönetme.
* Rejisörün oyunu yönlendirdiği yer.
* Yönetmenin çalıştığı oda.
* Yönetme, düzenleme biçimi, düzen.
* Perhiz, diyet.
* Bir devletin yönetim biçimi.
* Akarsu debisinin yıl boyunca gösterdiği değişikliklerin tümü.
* sağlığı korumak veya zayıflamak amacıyla belirli yiyecekleri yemek.
* Tiyatro ve sinema oyunlarında oyuncuların rollerini dağıtıp oyunu düzenleyen, metin, yorum, dekor, müzik gibi ögeler arasında birlik sağlamaya...
* Rejisörün görevi, yönetmenlik.
* tiyatro ve sinema sanatında yönetmenlik yapmak..
* Aynı amacı güden kimseler arasındaki çekişme, yarışma, yarış.
* yarışmak.
* Rekabet yanlısı olan kimse, yarışçı.
* Kekemelik, pepemelik.
* Namazda bir kıyam (ayakta durma), bir rükû (ayaktayken eğilme) ve iki secdeden (yere kapanma) oluşan bölüm.
* Bir şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenen her türlü yol.
* Bu amaç için kullanılan yazı, resim, film vb.
* herhangi bir kimseyi veya olayı, durumu açığa vurmak, ilân etmek, afişe etmek, ifşa etmek.
* Herhangi bir ürünü tanıtmak amacıyla çevrilen kısa metrajlı film.
* Bkz. spot.