Büyük Türkçe Sözlük
* Bir yazının konusu ile ilgili resimleri o yazının uygun yerine koymak.
* Herhangi bir konuyu resimlerle anlatmak.
* Resimlendirmek işi.
* Resimlemek.
* Resimleşmek işi.
* Resim durumuna gelmek.
* İçinde resimler bulunan, musavver.
* Konusu bir dizi resimle anlatılan roman veya hikâye.
* Resim takmaya yarayan çerçeve.
* Albüm.
* Resme özgü olan, resme benzeyen.
* Ergin.
* erginleşmek.
* Tek bir sanatçının tek bir çalgı ile verdiği konser.
* Hayvanın başlığı, yuları ve gemi.
* Devlet adına, devletçe, resmî olarak.
* Kanuna, yönteme uygun olarak, yöntemince.
* Kesinlikle, açıkça, kesin olarak.
* Resmetmek işi.
* Bir şeyin resmini çizmek.
* İz yapmak, işlemek, nakşetmek.
* Devletin olan, devlete ait, devletle ilgili.
* Devletin öngördüğü yöntemlere uygun olarak yapılan.
* Samimî olmayan, teklifli, ciddî, içten olmayan.
* Bir ülkede kanunla kabul edilen dil.
* Üniforma.
* Bazı bayram, toplantı, yemek vb.de giyilmek zorunda olunan belli niteliklerdeki giysi, kıyafet, resmî giysi.
* Resmî elbise, üniforma.