Büyük Türkçe Sözlük
* Rüsva olma durumu.
* Yaptırılmak istenen bir işte yasadışı kolaylık veya çabukluk sağlanması için bir kimseye mal veya para olarak sağlanan çıkar.
* rüşvet olarak verilen parayı veya malı kabul etmek.
* bir görevliye bir işi yaptırmak için para veya mal vermek.
* bir işi yapmak için birinden rüşvet almak.
* Rüşvet alarak işgören kimse.
* İş görmek için rüşvet alma tutumu.
* Mertebe, derece, paye.
* Subay, astsubay ve polislerin sahip olduğu derece, mevki.
* Rütbesi olan.
* Rütbesi olmayan, kıdemsiz.
* Atom numarası 44, atom ağırlığı 101,07, yoğunluğu 12,3 olan, 2400° C de eriyen, sert ve kırılgan, havada kolayca oksitlenen bir element...
* Kurçatovyum elementine Amerikalıların verdiği ad. Kısaltması Rf.
* Alışılagelen, sıradan, sıradanlık, çeşitlilik göstermeyen, alışılagelmiş düzen içinde yapılan.
* Alışkanlıkla elde edilmiş beceri.
* Yaşlık, nem.
* Rutubetlendirmek işi.
* Rutubetlenmesine yol açmak.
* Rutubetlenmek işi.
* Nemlenmek, ıslanmak.
* Rutubeti olan, nemli.
* Rutubeti olmayan.