Büyük Türkçe Sözlük
* Bir düşünceyi enine boyuna irdelemeden olduğu gibi benimseyen veya kabullenen kimse.
* Şabloncu gibi davranma.
* Genellikle birçok Avrupa ülkesinde giyilen tahta ayakkabı.
* Üzerinde deri vb. bir bant bulunan bir tür sandal.
* Baltalama.
* yıkmak, tahrip etmek, kullanılır durumdan çıkarmak.
* bir işi kısıtlı olarak bozmak, baltalamak.
* Sabotaj yapan kimse, baltalıyıcı.
* Sabotaj yapma.
* Baltalama.
* baltalamak.
* beklemesini bilen kimse sonunda amacına ulaşır.
* Sabretmek işi.
* Sabır göstermek, sabırlı davranmak.
* Sabreylemek işi veya durumu.
* Sabır göstermek durumu.
* artık katlanmaz, dayanmaz duruma gelmek, sabrı kalmamak.
* Sabah vakti içilen içki.
* Bkz. abuk subuk.
* Bazı hastalıklarda görülen abuk sabuk konuşma, anlamsız davranışlarda bulunma gibi belirtiler gösteren ruh bozukluğu, hezeyan.
* Abuk sabuk konuşma, anlamsız davranışlar gösterme biçiminde belirtileri olan ruhsal bozukluğa yakalanmak.
* Kirli ve yağlı şeyleri temizlemekte kullanılan, türlü yağlarla alkaliler birleştirilerek yapılan madde.
* Bu maddenin kalıp durumunda olan biçimi.